Concorde uçağının ismini hepimiz duymuşuzdur. Kendisine sivil havacılık tarihinin en fantastik uçağı desek pek de yanılmayız. Mühendislik, teknoloji ve havacılık bakımından bir mucize niteliği taşıyan Concorde, ticari manada tam bir fiyaskodur.
İkinci dünya savaşının izleri akıllarda hala tazeyken birçok savaşta olduğu gibi teknoloji adına bir çok adım atılmıştı. Havacılıkta da çeşitli adımlar atılmıştı. Jet çağına geçilmişti ve insanların hayal güçleri gerçekleşebilecek yeni olasılıklarla beslenmişti. Concorde ‘un yapımına giden ilk fikir 1950’lerin sonlarında İngilizler tarafından üretildi. Ardından bir komite kurdular. Henüz ismi bile hayal edilmeyen Concorde’u süpersonik bir taşıt olarak düşünmüşlerdi. Komite ilk toplantılarından bir yıl sonra Nisan 1954’te bulgularını teslim ettiler. ilk bulguları, süpersonik hızlara ulaşabilmek ve bu hızda yüksek sürükleme oluşturabilmek için kanatların dikdörtgen ve kısa olması gerektiğiydi. Ayrıca düşük hızlarda kanat verimi düşecekti ve çok daha uzun kanatlar yahut çok daha güçlü motorlar gerekecekti. Bu nedenle komite bu uçağın gerçekte var olamayacağına karar verdi.
Bir süre sonra Fransızlar büyük bir ilgiyle bu konsept dahilinde çalışmaya başladılar. Garip bir şekilde İngilizler de ince delta kanat tasarımına geri döndüler. Sonuçta bu iki ülke Concorde projesinin İngiliz-Fransız ortaklığında yapılmasına karar verdi. Nitekim Concorde ilk uçuş denemesini 2 Mart 1969’da Fransa’nın Toulouse kentinde gerçekleştirdi. Air France 1977 yılından itibaren sesten hızlı uçak uçuşlara başladı. Ülkemizde Concord’un çeşitli uçuşları olmuşsa da o dönemde Atatürk Hava Limanının altyapısı uygun olmadığından ileri dönemde uçuşların gerçekleşemeyeceğine karar verildi.

Air France Yolcu Uçağı Firmasına Ait Concorde Uçağı
Concorde’un Özelliklerinden Bahsedelim
Mucize uçağımız normal uçuşlarında hızını saatte 2 bin 132 metreye kadar çıkarabiliyordu ve yerden 18 bin 200 metre yüksekten uçabiliyordu. Eğer concorde uçak seyir halindeyken dışarı bakmış olsaydınız dünyanın yuvarlaklığını görebilirdiniz. Ancak bu irtifaya çıkmak, yolcuların ve ekibin maruz kaldığı radyasyonu sürekli takip edilmesini gerektiriyordu. Bu nedenle kabin içine yolcuların hızı ve irtifayı görebilecekleri ekranlar yerleştirildi. O dönemde hiçbir uçakta bu hizmetin bulunmadığının altını çizmek isteriz.
Asıl amacı hız yapmak olan Concord’un dışı oldukça hafif ve ısıya dayanıklı olan titanyum maddesinden üretildi. Zira seyir halindeyken burun kısmındaki sıcaklık 130, dış yüzeyindeki sıcaklık ise 90 dereceye kadar çıkıyordu. Hatta ısınma o kadar çok oluyordu ki burun kısmındaki aliminyum kaplama eriyecek seviyeye geliyordu.
Peki Mucize Uçağımız Günümüzde Neden Uçmuyor?
Elbette bunun birincil nedeni uçağın oldukça maliyetli olmasıydı. Bir tane Concorde uçağının birim maliyeti günümüzde yaklaşık olarak £144 milyon fiyata tekabül etmektedir. Üstelik tek bir uçuş için 90 bin litre yakıt tüketiyordu. Bu da 3 saatlik bir uçuş için 100 bin TL yakıt masrafı anlamına gelir. Kıyas yapacak olursak 1 concorde kaldırmak için 6 adet Boing 747 seferine eşdeğer maliyet gerekiyordu. Ayrıca dev yolcu uçakları 200 adet yolcuyu rahat bir şekilde taşıyabilirken, dar gövdeli ses üstü uçağımız Concorde yalnızca 125 yolcu alabiliyordu.
İkincil olarak ses hızını geçerken ortaya çıkardığı sonik patlamalar nedeniyle güvenilirliği azalmıştı. Hatta uçağın bir çok ülkede ses hızını geçmesi yasaklanmıştı.
25 Temmuz 2000 yılında kalkışından 1,5 dakika sonra geçirdiği ilk ve tek kazadan sonra uçuşları durduruldu. Son uçuşunu 26 Kasım 2003 tarihinde gerçekleştirdikten sonra hizmetine son vererek dünyanın belirli yerlerinde sergilenmeye başlandı.
Ben Mihriban Berfin Karakoç. İstanbul Gelişim üniversitesi Uçak Mühendisliği 3. sınıf öğrencisiyim. Araştıran, sorgulayan ve üretmeye doymayan yapımla sizlere farklı pencereler açma niyetindeyim. Amacım bizi yıldızlara götürmek yahut götüren araçlara bindirmek. Hazır mısın?